Bir Ramazan-ı Şerif başlangıcı idi...

 Dünyayı ne kadar seversek sevelim, gidecek tek yer var... İnsanlar dünyayı para ile eşdeğer şekilde sever, yani para mutlu edebilir, elinize değdiği zaman hafsalanızın almayacağı hayallere götürebilir. Ancak bilmeliyiz ki dünya bir han, biz birer yolcuyuz. Han'da önümüze gelen ne tabak bizim, ne içtiğimiz lezzetli şerbet, ne yemekler, ne de para, hepsi han'da kalacak. Bizim olan tek birşey var, o da midemize girecek olan lokmalar, ha sanmayın ki o baki kalacak, hayır o da han'dan çıkarken pislik olarak han'da kalacak. Ömür bitmeden oturup düşünme vaktidir. Allah'u Teâlâ Kur'an-ı Kerim'de yüzlerce ayetin sonunda affedici olduğunu bildiriyorsa bizden bir beklentisi vardır. Düşünün ki bize birisi yanlış bir iş yaptı, bizi dinlemedi, biz onu o kişi hiç özür dilemeden affeder miyiz? İşte Allah bizden özür bekliyor, yani ona secde etmemizi, oruç tutmanızı, paramız varsa gücümüz yeter ise hacca gitmemizi, zekat vermemizi, bunların yanında yetime, yoksula yardım etmemizi, birbirimizi Allah için sevmemizi, velhasılı kelam emirlerini dinlememizi ve af dilememizi istiyor. Hadi bugün bir besmele çekip hem oruca, hem namaza başlayalım. Ne dünya işi için ne de yorulduk, hava sıcak, iş ağır gibi şeytani bahaneler ile doğru yoldan ayrılalım. Ne yaparsak Allah rızasını kazanmak için yapalım. 

Selam ve dua ile,

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Peygamberimiz SAV neden ümmetinin çokluğu ile övüneceğini bildirdi?

Katılım Bankasından Ev, Araba Almak Caiz mi?

Hacca gitmek mi? Yetim giydirmek mi?