Katılım Bankasından Ev, Araba Almak Caiz mi?

     Müslüman bir bireyin faizden kaçması kadar güzel bir şey yoktur. Hele ki faizin gırla kullanıldığı ve bu zamanda başka yol yok bahanesi ile en hassas olduğuna inandığımız müslüman kardeşlerimizin dahi olduğu günlerde biz yine hassasiyetimizi koruyup katılım bankalarını da araştırmaya ve caiz olup olmadığına bakmaya karar verdik. Tabi buna sebep olan düşüncemiz nedir? Tabi ki müslüman hiç ev-araba almasın mı? sorusuna cevap aramak. 

    İsmini vermeyelim bir katılım bankasına gittik ve devlet destekli bir katılım bankası, sorularımızı sorup ve gerçek anlamda hassasiyetli bir kurum olmasını temenni ettik. Çünkü derdimiz müslümanın da ev-araba almasına olanak sağlayacak bir kaynak bulmak istiyoruz. Sorularımızı sormaya başladık;

Soru: Diğer faizli bankalardan farkı nedir ve ismi benzerliği olan banka ile bağı var mıdır? 

-Diğer ismi benzer banka ile ilgisi yoktur, kuruluşu devlet destekli ve devlet hazinesine dayalı şekilde devlet tarafından kurulmuştur. Faizli bankalardan farkımız biz İslami hassasiyetle hareket ediyoruz ve ona göre de fetvalarını aldık.

Soru: Örnek olarak bir ev alıyoruz ve exper gönderiyorsunuz, gönderdiğiniz eksper diyelim 200 bin liralık bir bedel biçti hepsini karşılıyor musunuz?

-Hayır, bunun sebebi ise biz her ne kadar katılım bankası olsak da sonuçta yine bankacılık kanununa bağlıyız, bu sebeple ev bedelinin %80'ini karşılıyoruz. 

Soru: Faizli bankalarda oranları kendileri belirliyor siz de belirleme yöntemi de aynı bunun nedeni nedir?

-Burada yine bankacılık kanunu devreye giriyor ve bu oranlar mecburi oranlar buna müdahale edemiyoruz. Sonuç olarak bu kanunları da devlet koymakta. Şunu da ekleyelim tabi faizli bankalarda olduğu gibi ödemenin gününü geçirdiğiniz zaman bizde de gecikme cezası olur, bu cezalar faiz gibi değil bunun sebebi ise bu ceza ücretlerini minimumda tutuyoruz, burada maksat devletin parasını koruması mantığı.

Soru: Faizli bankalarda kredi kullandırıldığında Merkez Bankası'na bir teminat yatırılır. Bu işlem sizde de var mı? Var ise neden teminat ödeniyor?

-Tabi bu yine bankacılık kanunu gereği tüm bankalar Merkez Bankasına bağlıdır bu sebeple de teminat verilir. Ancak biz bu teminat ücretlerini sosyal sorumluluk projelerinde kullanıyoruz. Faizli bankalar gibi işleme almıyoruz.

Soru: Sizden evi aldık ancak ödeme güçlüğü çekmeye başladık. Ödeyemediğimizi bildirdik. Bunun karşılığında borca karşılık evin tamamını alıp daha önce ödediklerimizi iade ediyor musunuz? Yoksa icra yoluna mı gidiyorsunuz?

-Hayır evi almıyoruz, Bize ödeyemeyeceğinizi bildirdiğinizde kolaylıklar sağlıyoruz. Şöyle ki kanunlar çerçevesinde 90 günlük satış süresi veriyoruz, evi satın bize borcunuzu ödeyin diye. Eğer ödeyemezseniz o zaman icra yoluna gidiliyor ve biraz önce söylediğimiz gibi cezalandırma yapıyoruz.


    Sorularımızı sorduk ve yukarıdaki şekilde de cevaplarımızı aldık. İlk izlenim para devletin hazinesinden ve devlet istediği gibi kullanma hakkına sahiptir ve kamuyu düşünerek kamuya zarar ettirmemesi adına bunların gerekli olabileceğini düşündük ancak hemen atlamadık. Bizim aklımıza yatanı fetvalarda aradık. Fetvalarda karşılaştığımız çok ilginç şeyler de vardı ki İslamla asla alakası olmayan yorumlardı diyelim. Çünkü buna biz fetva dersek Allah muhafaza toplumu ateşe sürüklemiş oluruz. Fetvayı veren hoca diyor ki "Katılım ev firmaları ve katılım bankaları aracılığı ile ev-araba alabilirsiniz hiçbir sorun yoktur." Peki öyle mi? Tabi ki hayır, kaynağını sormadan işleyişi bilmeden böyle bir girişimde bulunmak ancak cehalet göstergesidir. 

    Bir başka fetva özetle şöyle: Katılım Bankaları aracılığı ile tek akit üzerine yapılan evaraba alımı caiz olmaz, caiz olabilmesi için ilk yapılan akit ile ev alındıktan sonra tekrar gelip Katılım Bankası ile ikinci bir akit yapılmalı. Bu akit bankanın ortaklığı ile yapılan alışverişte bankanın parası ile borçlandığı kısma talip olma aktidir. Bu akit gerçekleştikten sonra bir bahis yoktur ve faiz sisteminden kurtulunmuş olur.

    Şimdi gelelim bizlerin kafasındaki ticaret mantığı ile yorumlamaya...

    Ticaret nedir? Bir malın üreticiden, aracıdan, satıcıdan ve sair kendi kullanımımız için veya başkalarının kullanımı için alım satım işidir.

    Ticarette aranan özellik ise ticarete konu malın tamamının ücretini ödemek veya bir başka kişi ile ortaklaşa kısmi ödeme ile ücretini ödemektir. Peki Katılım Bankacılığında durum böyle mi? 

    Öncelikle şu sorumuza yanıt verelim ve yorumumuza geçelim. Ben 200.000 liralık ev aldım diyelim ödeme güçlüğü çektiğim zaman borcumu kapatmam istendiğinde tüm borcu mu ödemeliyim yoksa peşin şekilde ödeyeceğim vadesini ödememeli miyim? 

    -Akit vade ile birlikte malın değerlendirilmesi yöntemi ile yapıldığı için vade farkı da dahil tüm borcu ödersiniz. Bu faiz değildir ancak ortağı olduğunuz kişinin vicdanen rahatsız olup olmaması ile alakalıdır. Ortak olduğunuz kişi veya kurumla yaptığınız kesin akittir ve sizin borcunuzun tamamıdır. Bu nedenle de tamamını ödeme mükellefiyetinde olursunuz.

    Şimdi değerlendirme yapalım ve yorumlayalım. Katılım Bankası diyor ki biz sizinle birlikte evi, arabayı almış oluyoruz. Yani malı ortaklık ile alıyoruz, daha sonra da size kendi kısmımızı satıyoruz. Kendi kısımlarını bize satarken işlenen yöntem ise bankacılık kanunu yöntemi ve cezalandırma yöntemi. Bu yöntemde bazı kıstaslar var ki can alıcı kıstaslar. Ticarette mal satışı yapılmış ise ve buna vade konmuş ise vade tutarları ödeme şekli belirlenir ve ona göre işlemler alınır. Vadesi konmuş bir malda cezalandırma sistemi ki ödeme saati geçer geçmez cezalandırmak asla İslam hukukuna sığmaz. Örnek olarak bir arkadaşınız ile ortaklaşa bir ev aldınız ve aslında o size sadece yardım etti. Parasını da güvenceye almak için vade ile hesaplama yaptı, adınıza da her ay için senet düzenledi. Siz bir kaç ayı ödedikten sonra sekteye uğrattığınız zaman size geciktin bak 2 dk gecikmeye şu kadar para vereceksin diyebilir mi? Asla böyle bir şey yapamaz. Çünkü vade değerlendirmede aylık vade ile değil toplam vade ile işlem yapılmış ve her aya eşit tutarlar yansıtılmıştır. Gecikme de olsa sizi dakikası dakikasına cezalandıramaz. Zaten size vadeli satış yaparak sizden peşin peşin alamayacağını kabul etmiş olur. İlla dakikasında gelecek 5 gün sonra gelirse şu kadar fazla olur diyemez. Siz gecikirseniz size yapacağı yaptırım şu olur iki ayı birden getir. Eğer ödeme güçlüğü çekerseniz de tüm borcu isteyebilir ve bunu aldığınız malı satarak veya başka tercih edebileceğiniz yöntemlerle karşılarsınız. Borcunuzun olduğu kişi veya kurum ortak olarak aldığınız evi, arabayı kendi üzerine kayıt ettirerek de bunu sağlayabilir ve tüm borcu kapatabilir.


    Tüm değerlendirme sonucunda şu sonuç net oluyor: Şüpheli işler islamiyette uzak durulması tavsiye edilen işlerdir. Konumuza Hadis-i Şerif ile de netlik kazandıralım.

"Helâl de bellidir, haram da bellidir. İkisinin arasındada (birtakım) şüpheli şeyler vardır ki çok kimseler onları bilmezler. Her kim şüpheli şeylerden sakınırsa ırzını da, dinini de kurtarmış olur. Her kim de şüpheli şeylere da­larsa, koru etrafında (hayvanlarını) otlatan bir çoban gibi, çok geçmeden içeriye dalabilir. Haberiniz olsun ki, her kralın bir korusu olur. Bilmiş olun ki, Allah'ın yeryüzündeki korusu, haram kıldığı şeylerdir. Yine haberiniz olusn ki, bedenin içinde bir lokmacık et (parçası) vardır. O iyi olduğu zaman bü­tün beden iyi olur, bozuk olduğu zaman da bütün beden bozuk olur. İşte o (et parçası) kalptir." (Hadis-İ Şerif)

Selam ve Dua ile

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Peygamberimiz SAV neden ümmetinin çokluğu ile övüneceğini bildirdi?

Hacca gitmek mi? Yetim giydirmek mi?