Peygamberimiz SAV neden ümmetinin çokluğu ile övüneceğini bildirdi?

Bildiğimiz üzere Peygamber Efedimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) "Evleniniz, çoğalınız, çünkü ben kıyamet gününde sizin çokluğunuzla iftihar edeceğim."(Beyhakî, VII/81) şeklindeki Hadis-i Şerif'i ile bizlerin evlenmesini ve neslimizin devamını ve çokluğumuzu istemiştir. Son dönemde gündeme gelen sars-2 yani Covid-19 ulusal adı ile sars cov-2 virüsü sebebi ile ölümlerin arttığı haberleri ile bizleri şokladılar, panik ve endişeye sevk ettiler. Bu virüs gelişmeleri ile birlikte aşılar, haplar, temizlik ürünleri (sözde dezenfektan, hava temizleyici spreyler vs) ile bizleri koruyacağını ilan eden ve arkasında olduğunu gördüğümüz ulusal güç (Yahudi ve Hristiyan'ların yönetimindeki firmalar) gerçekten bizi düşünüyorlar mı? Hiç sanmıyorum. En basitinden ilerleyerek gitmek istiyorum açıkçası... Covid-19 çıktığı zaman bize dezenfektanlar ile temiz kalabileceğimiz ve virüsün asla bulaşmayacağı gibi bir algı ile dezenfektanları bize satmaya başladılar. Tabi biz ne yaptık hemen hiç sorgulamadan (%60-70) kabul ettik ve kullanmaya başladık. Çünkü biz araştırmayan sormayan bilinçsiz tüketime alışmış bir toplum halindeyiz. Bilinçli olan tüketicilerin ilk yaptığı şey ürün satın alırken yaptıkları gibi dezenfektanların da üzerini okudu ve bir şok yaşadı. Aynen şunlar yazıyordu: "Ele, yüze sürmeyin, cilde temasından sakının, solumayın." Bilinçli tüketici dezenfektan tüketmedi, peki ne yaptı alkol (kolonya) ile dezenfekte oldu ki bunda da aşırıya kaçanlar oldu. El ve yüzde tahrişler meydana geldi ve bilinçli tüketici de bu sefer mecbur kaldı hastanelere gitmeye. Çünkü alkol (kolonya) olmadan dezenfekte olamayacağı tv, radyo, internet üzerinden beyinlere pompalanmıştı. Bu şekilde başladı her şey ve devam etti. Hasta sayıları bir azaldı bir çoğaldı derken hiç sorgulamadık acaba başka hastalıklardan ölüm oranı neydi, mesela en basit soğuk algınlığından dolayı gerçekleşen ölüm oranı acaba kaçtı? Sars-2 sebebiyle ölenlerin yaklaşık 3 katı idi. Peki bunu tv, radyo ve internet veriyor muydu? Vermezdi, veremezdi çünkü büyük güçler bunu istemiyor. Sars-2 virüsü sebebi ile şu an aşıların bulunduğu ilanları başladı ve arkasında bilin bakalım kim var? Cevabını verelim hemen, Sars-2 virüsünün dünyaya yayıldığı Vuhan merkezli bir ilaç firması ve onun arkasında siyonizmin askerlerinden Bill Gates var. Bill Gates belki tanımazsınız ancak bilgisini verelim. Şu an dünyanın %57.83'ünün kullanmış olduğu Windows İşletim Sistemleri ve programlarının üretildiği Microsoft firmasının sahibi olur kendileri. Microsoft Seo'luğundan istifa ettikten sonra yaptığı bir iş var ki dünya toplansa ancak bu kadar iş yapardı. Eşi ile birlikte kurduğu Gates Vakfı ile sözde Afrika'da bulunan yoksulları ve tüm çocukları düşündüğü için ilaç sektörüne el attı. Çıkan her ilaç ve aşıları alıp koştu Afrika'ya ki çocuklara faydası olsun. Peki gerçekten niyet bu muydu? Tabiki HAYIR... Afrika'daki yoksul halkı kobay olarak kullanmak ve üretilen tüm ilaç ve aşıların testini insanlar üzerinden direk deneyerek zaman kaybı yaşamadan varlıklarına varlık katma ve insan soyunu nasıl azaltılırın çalışmasını yapmak. Hiç bir medya haberini yapmadı ancak şunu söylemek gerekir ki Afrika da çoluk çocuk demeden yüzlerce belki binlerce kişi öldü. Tüm bunların sonucunda ortaya çıkan bir şeyler var ki siyonizm askeri olan Bill Gates şimdilerde ülkemize de gelen aşılarında üretimini sağlayarak sözde yardım sağlıyor. İnsanlığa aşkla hizmet ediyor. Peki nasıl oluyor da Vuhan (Çin) Bill Gates'in yardımlarını kabul ediyor. İşte bu sorunun cevabını bulmak gerçekten zor diyebilirim. Çin firmalarına boykot uygulayan Amerikalı Bill Çin firmasında ilaç üretimi sağlıyor, akıl alır iş değil doğrusu. Peki bu aşı üretimi ile neler hedeflendi. Belki komplo belki gerçek ancak bunca kötünün içinde iyi şeylerin yapılmayacağı da açık bir gerçek. Gerçekten üretilen aşılarla hedefleri Yahudilerin hedefi olan 450 milyon nüfuslu dünya düzeni mi? Kompla değilse eğer önce yaşlılarla nesillerin örnekleri , gençlerle de nesillerin geleceği kesilmek isteniyor. Bir anda 450 milyon nüfusa düşme şansı yok. Çünkü Yahudi Siyonim lobileri günlük, aylık planlar yapmaz, onların planı Coca Cola ile yaptıkları gibi yavaş yavaş nesillerin kısırlaştırılarak azaltılması projesidir ki bu binlerce yıl sürecek olsa yine de yaparlar bu planı. Bir çok aşı incelendiğinde; yarar ve zararları minimum 3-4 yıl test edildikten sonra piyasaya çıkmış ve uygulanmıştır. Peki ya Sars-2 (covid-19) aşısı nasıl oldu da bir anda çıkıyor ve fayda sağlıyor. Nesillerin yok edilmesi belki yüzyıllar sürecek belki daha kısa sürecek ancak hedef çok aşikar diye düşünüyorum ve başlığımıza bakarak okuduğunuz bu yazının sonunda düşüncelerimi açıklamak istiyorum. Peygamber Efedimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) bu Hadis-i Şerif ile acaba bu günlere de mi işaret etti? Kıyamet günü gelmeden kıyamet gününü yaşayacağımız bir dünyadan mı bahsediyordu? Bu nedenle çoğalmamız, zalime karşı çok olmakla ancak üstün olabileceğimiz düşünüldüğünde neslimizin çokluğunu sağlamamız zorunlu oluyor. Bir aile 2 bireyle başlıyor ancak her aile kendi birey sayısı kadar çocuk dünyaya getirirse sayı değişmez ancak en az 1 fazla çocuk olması o neslin yükselişi anlamına geliyor. Peki yeni dünya düzeninde buna yer var mı? Malesef yine cevap HAYIR. Ekonomik yoklukla, meslek edinememe ile insanlar korkutularak yaşlı bir nüfusa sahip olmamız için her yol denenmekte ve tüm sağlık sistemini bu yol üzerine inşa etmekteler. Biz ne zaman Allah'ın ipine sarılmaktan vazgeçmez isek, ne zaman sırat-ı müstakim üzerine yaşamaya çalışırsak ve bu minvalde kendimizi geliştirmeye devam edersek bizi kimse yıkamaz. Bilinçli üretici olarak başlayacağımız ve bilinçli tüketici olarak devam edeceğimiz ve neslimizi sadece diploma için değil de İslam üzerine yetiştirmenin önemli olduğu bilinci ile yaşarsak işte o zaman biz dünyaya lider oluruz.  Biz o övünülecek ümmetin bireyleri olarak övünülecek nesiller yetiştirmekle görevliyiz. Görevimizi bilelim ve bu yolda ilerleyelim. Üstad Necip Fazıl Kasıkürek'in de dediği gibi "Fazla ciddiye almayın bu hayatı, nasıl olsa içinden canlı çıkamayacaksınız" o yüzden dünya da ne yaşarsanız yaşayın sonumuz ahirete gitmek, Allah rızası için çalışmalı ve yaşamalıyız ki ahiretimiz güzel olsun. selam ve dua ile....